Travmaya maruz kalan kişiye nasıl destek olunmalıdır?
Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Travmaya maruz kalanlara ruhsal desteğin önemini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, depremzedelerin psikolojik açıdan en büyük ihtiyacının duygularının anlaşılması ve paylaşılması olduğunu söyledi. Çağlı, deprem gibi afet durumlarında özellikle sosyal desteğe çok ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, travmaya maruz kalan kişiye doğru yaklaşım ve manevi destek hakkında değerlendirmede bulundu.
Kahramanmaraş depremleri nedeniyle fiziki kayıplar, fiziki yaralar kadar ruhsal olarak da yaralandığımız ve ruhsal kayıplar verdiğimiz bir süreç içerisinde bulunduğumuzu söyleyen Çağlı, “Fiziki yaralar sarılırken bizim için önemli olan noktalardan bir tanesi de ruhsal yaraların sarılabilmesidir.” dedi.
En büyük ihtiyaçları anlaşılmak
Afete maruz kalanların en büyük ihtiyacının anlaşılmak olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Bu afete maruz kalmış kişilerin, kendilerinin dinlendiğini, duygularını anlamaya çalışan birilerinin var olduğunu, diğerlerinin onların yanlarında olduğunu hissetmesi çok büyük önem taşımaktadır. Yaşadıkları duyguları birebir anlamak mümkün olmasa bile onları dinlemek, bu manevi desteği vermek onlar için oldukça değerlidir.” dedi.
Yorum yapmadan dinleyici olunmalı
Depremzedelere yaklaşımın önemine de işaret eden Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken bazı konular bulunuyor. Önemli noktalardan bir tanesi, asla yargılayıcı ya da duyguları küçümseyici bir şekilde dil kullanmadan, yönlendirme ve yorum yapmadan dinleyici pozisyonunda olmak gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.
Sosyal destek önemli
Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, deprem gibi afet durumlarında özellikle ilerleyen süreçlerde “iyileşmek” adına sosyal desteğe gönüllülerin sosyal desteğine çok ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi: “Duyguların paylaşılması – birlik olabilmek – destek almak ve vermenin iyileştirici gücüne ihtiyaç duyduğumuz bu dönemlerde eş, dost, akraba veya tanıdık tanımadık gönüllülerin sosyal desteği çok büyük önem taşımaktadır.”