Geleneksel ve Modern Toplumlarda: Saygınlık
Geleneksel ve Modern Toplumlarda Saygınlık Üzerine Bazı Notlar.
İslam; insanları özgür iradeye sahip kılmakla ‘bireyleştirerek’ bir ümmet oluşturmayı hedeflemişken, sözüm ona günümüz ‘Müslüman otoriteleri-idarecileri’; bireyleri iradesizleştirerek ümmeti yok etmiştir…
Hz. Bilal (R.A) örneği şüphe bırakmayacak derecede gün gibi ortadadır.
Vahiy, akıl sahiplerine akıllarını kullanmalarını emrediyor ama vahiy bariyeri olmazsa, akıl daima kalbe; kalp ise nefse tapar… Vahiy, aklın kötülüğe meyyal tarafının işlevselliğini engellemeye çalışıyor.
Suçun şahsiliği ilkesi
Bireyi ailesi, aşireti veya milliyeti üzerinden değerlendirmek övmek, yermek, eleştirmek veya cezalandırmaya kalkmak haksızlık olacaktır. Haksızlık olacağı gibi bu, İslam öncesi ilkelliği de çağrıştıracaktır.
Zira tarihe bakıldığında da insanlığa rehberlik edenlerin çoğunun azgın toplum veya ailelerin içinden çıktığı görülecektir. İçinde yaşadığı toplumu tevhide davet eden ve tapındıkları putları kıran Hz. İbrahim, putperest bir ailenin içinden geldiği gibi “Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” diyerek şirke düşen de; Hz. Nuh’un hanesinde doğup büyüyen öz oğluydu.
Geleneksel toplumlarda bireylerin toplumdaki konum ve saygınlıkları edinilmiş statülere göre belirleniyorken bu durum, modern toplumlarda kazanılmış statülerle belirlenmektedir…
İslam inancı hiçbir babaya oğlundan ötürü bir ayrıcalık tanımadığı, övmediği, kınamadığı veya cezalandırmadığı gibi hiçbir çocuğa da basından ötürü bir ayrıcalık tanımaz, övmez, kınamaz veya cezalandırmaz.
Asıl mesele toplum içinde ahlaklı görünmek değil, yalnızken bile ahlaki değerlere sadık kalabilmektir.
Bu bağlamda: Allah’tan korkmak; Allah’ı hayatına dahil etmek, yani hayatında attığın adımlarda ve yapmayı hedeflediğin planlamalarda, Allah’ın emir ve yasaklarını gözeterek hareket etmek ve buna göre davranmak demektir.
Allah’tan korkmamak ise; Allah’ı hayatından çıkarmak, yani hayatında attığın adımlarda, yapmayı hedeflediğin planlamalarda Allah’ın emir ve yasaklarını gözetmeyerek hatta yok sayarak davranmak ve hareket etmek demektir. Bu da; Allah’ın emir ve yasaklarına bağlı kalmayarak hayatına yön vermek anlamına gelmektedir.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde gerçek İslam anlayışı her dönemde en modern anlayıştır.
İnsan dava adamı olmakla büyük adam olur; büyük adamlar, kendilerine yapılan hakaretleri değil de eleştirileri dikkate alır!
{ M. Burhan Hedbi }
29.11.2011