DEĞERLERİNİ ÇİĞNEYEN BATI
Müminlerin bayramı olan bir günde Yeni Zelanda’da iki camiye cuma namazı esnasında yapılan terör saldırısı sonucu elli Müslüman’ın şehit edilmesini en güçlü şekilde telin ediyorum. Aralarında yaşlı, kadın, çocuk ve bebeklerin de bulunduğu masum insanların, ibadetleri ile meşgul olduğu esnada mabetlerine saldırıp katledilmeleri hiç bir ilahi dinde yeri olmadığı gibi evrensel insani değerlerle de bağdaşmamaktadır. Olayın Hıristiyan bir memlekette bir Evangelist terörist tarafından işlenmiş olması hayli düşündürücüdür. Dünya ise kör ve sağır durumda. İslamofobia bahanesiyle kutsal bildikleri tüm değerleri çiğnemeyi göze almış bir batı var karşımızda. Zira günümüz dünyasında katilin kimliği ve mensup olduğu dine göre önem arz etmektedir. Bu yaklaşım yirmi birinci yüzyıl Avrupa’sı için hiçte hayra alamet olmadığı gibi çifte standardın da dik alasıdır. Katliamı yapan teroristin yayınladığı manifesto ise Hıristiyan aleminin bakışını ve içine düştüğü trajikomik ruh halini gözler önüne sermektedir.
Fıransa’da yaşanan Charlie Hebdo saldırısı sonrasında bütün dünya liderleri bir arada toplanarak yaptıkları gövde gösterisi ile en üst perdeden olay telin edildi. Yapılması gereken de bu idi. Ama katliama uğrayan Müslüman olunca, kendisini insan hakları, demokrasi ve özgürlüğün beşiği olarak gören başta Avrupa ve Hıristiyan dünyasından çıt çıkmamaktadır. Fail Müslüman olunca “İslami terör” yaftası, söz konusu Hıristiyan, Yahudi ise olayı adli vaka gibi lanse etmeğe çalışıyor olmaları bize Mekke müşriklerini hatırlatmaktadır. “Sefere çıkarken helvadan putlar yaparak ibadet ederlerdi. Erzakları bitince ibadet ettikleri putlarını afiyetle yiyorlardı” Dolayısıyla artık kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Bu tiyatroyu çok izledik. Oynanan oyun haçlı şovalyesine giydirilmiş demokrasi ve insan hakları kamuflajından başka bir şey değildir.
Hıristiyan alemi, inanç felsefesi bağlamında ciddi bir çıkmazın içinde. Yahudiler tarafından içi boşaltılan Hıristiyanlık inancı, çağın ihtiyaçlarına cevap vermekten aciz olduğu gibi sadece bir merasim ve ayin dini olmuş durumdadır. Yeni nesillere yönelik mesajı olmayan, düşünce ve felsefi boyutunu kaybetmiş olması münasebetiyle Hıristiyan dünyası deizm ve ateizme ciddi manada yönelmiş bulunmaktadır. Kendisini hiç bir dine mensup görmeyenlerin oranı yüzde altmışların üzerindedir. Aile mefhumunu yitirmiş, nikah gereksiz hale gelmiş, verilen ciddi teşviklere rağmen doğuma yanaşmayan, doğanların önemli kısmı ise nesepsiz olması, başta insan kaynakları olmak özere bir çok nedenden dolayı ekonomik çarkların yavaşlaması, batı toplumunu bekleyen şiddetli felaketin habercisidir. Realist ve aklıselim düşünerek dine ilgi duyanların çoğu ise İslamı seçmektedir. Bu manzara ile yüzleşen Hıristiyan alemi fevc fevc kopuşların önüne geçmek için içgüdüsel olarak ırkçılık ve radikalizme sapmış bulunmaktadır. Zelanda’da yaşanan katliam ve katilin yayınladığı manifestoda veriln mesaj bu idi. Bir madesinde Müslümanlar Avrupa yakasına geçmeyeceklermiş. Peki adama sormazlarmı Libya, Irak, Yemen ve Suriye başta olmak üzere yakıp yıktığınız ortadoğuda ne işiniz var. Asya, Afrika, Amerika ve Uzakdoğu başta olmak üzere Dünya’da sömürgeleştirip yok ettiğiniz milyonlarca zenci, kızılderili vesair milletlerin ahı yerde kalacağını’mı zannediyorsunuz.
Yolun sonu göründü, bütün engellemelere rağmen Dünya’da en çok yayılan din İslam ve en çok artan nüfus ise Müslümanlardır. İşte Hıristiyan alemini kara kara düşündüren de budur. İslam dinine geçişler ise bizim İslam toplumunda olduğu gibi gelenek kültürüne bağlı olarak değil. Çok samimi ve bilinçli kabullerle olmaktadır. Hıristiyanlığa ilginin azalması münasebetiyle çoğu kilise ayın yapamaz durumdadır. Zaman zaman işlevliğini kaybetmiş kiliselerin satış ilanlarına rastlanılmaktadır. İçine düştüğü çıkmazı aşması mümkün görülmezken, buna karşılık her yerde camilerin açılması karşısında çaresiz durumdalar. İşte İslamofobyanın temelinde yatan esas neden budur. Bu hazımsızlık neticesinde bir zamanlar Asala, bugün ise NeoCon ve evanjelist gibi terörize edilmiş nevzuhur akımlarla terör estirip yayılan İslam’ın önünü kesmeyi amaçlıyorlar ama başaramayacaklar…
Üstad Said-i Nursi’nin sözü ile bitirmek istiyorum.
“ÜMİTVAR OLUNUZ, ŞU İSTİKBAL İNKILÂBÂTI İÇİNDE EN YÜKSEK VE GÜR SEDÂ İSLAM’IN SEDÂSI OLACAKTIR” Selam ile.
Mehmet Said EKİNCİ
26 Temmuz 2020