İlker Başbuğ, Can Ataklı ve Fikri Sağlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu
AK Parti Mardin İl Başkanlığı eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve gazeteci Can Ataklı ile CHP’li Fikri Sağlar hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun ardından Mardin Adliye binası önünde basın açıklaması yapan AK Parti İl Başkanı Faruk Kılıç, benzer her türlü girişime karşı aynı kararlılıkla mücadele edeceklerini belirtti.
Fikri Sağlar, “Türbanlı hakim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var.” ifadelerini kullanmıştı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ”Eğer Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi.” açıklaması “darbe iması” tartışması başlatmıştı.
Can Ataklı da ”darbe iması” yapmakla suçlanıyor.
“Milli irade düşmanlığı, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi ve marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır”
İl Başkanı Kılıç, “AK Parti Mardin İl Teşkilatını temsilen, Fikri Sağlar, Can Ataklı ve İlker Başbuğ hakkında Türk Ceza Kanununun ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ Başlığını Taşıyan 216’ncı Maddesine İstinaden, Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunduk. Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti, doğrudan milletin yürüttüğü ve onun temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinin yönettiği bir istiklal mücadelesi sonunda kurulmuştur. Temelinde milli iradenin üstünlüğü olan Cumhuriyetimiz, çok partili siyasi sistemle birlikte, bu vasfını siyasi alanda da tam manasıyla hayata geçirmeye başlamıştır. Elbette, en başından beri her dönemde milli iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenler olmuştur. Milli irade düşmanlığı, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır. Hepsi de faşizmin en ilkel, en karanlık, en nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmek, kendine bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen sorumluluğudur.” dedi.
“CHP’nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir”
“Türkiye’nin kalkınma ve demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafedeki başarısı; akıl, vicdan ve izan sahibi herkes tarafından takdirle teslim edilmektedir.” diyen Kılıç, şöyle dedi:
“Bu sayede ekonomiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese edilebilecek bir yere geldiğimizi en iyi milletimiz biliyor. 2023 hedeflerinde somutlaşan büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretlerimizi, inşallah, zaferle neticelendireceğiz. Tabii bu süreçte, eski Türkiye’de kaldığını ümit ettiğimiz faşist zihniyetin, bulduğu her fırsatta adeta hortlamasının yol açtığı tedirginliği de hep birlikte yaşıyoruz. Kimi zaman milli iradenin tecelligahı olan Meclis’in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarını kirleten, kimi zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız. Bu örneklerden biri, CHP’nin resmi yayın organı olan bir televizyon kanalında ‘başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını’ söyleyen, eski milletvekili ve bakan Fikri Sağlar’ın ortaya koyduğu tavırdır. Türkiye’nin artık geride bırakmış olması gereken, büyük acıların çekildiği ve bedellerin ödendiği bir meseleyi yeniden gündeme getiren bu kişi, CHP’nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir.”
“Siyaset darbelerle her dönem inkitaya uğratılmıştır”
Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan zihniyetin ülke için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikeli olduğunu kaydeden Kılıç, “Sosyal medya paylaşımında ise Can Ataklı, Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düşmüştür. Aynı şekilde, Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ’un, 27 Mayıs darbesinin, şayet rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği, böyle bir durumda da iktidarın zaten CHP’ye geçeceği yönündeki açıklamaları, zihinlerin gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir. Sadece bu üç örnek dahi, Türkiye’nin 97 yıllık Cumhuriyet tarihinde elde ettiği milli iradenin üstünlüğünü esas alan kazanımları hala hazmedemeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuştuğunu göstermeye yeterlidir. Demokrasi tarihimiz de siyaset darbelerle her dönem inkitaya uğratılmıştır.” dedi.
“Milletimiz karanlık zihniyete hak ettiği dersi hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz”
Kılıç, “Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağı ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir. Hak ve özgülük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin, bu karanlık zihniyete de hak ettiği dersi, demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz.” diye konuştu.
“Siyasi partileri demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz”
Benzer her türlü girişime karşı aynı kararlılıkla mücadele edeceklerini ifade eden Kılıç, son olarak şunları söyledi:
“Yapılan bu saldırıları; demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz.” (İLKHA)