‘Şişe İşçileri’nin Cam Kesiği Yaşamları, Onur Çelik İmzasıyla Okurla Buluşuyor
1994, Bingöl Tepebaşı… Kendilerine, Şişe İşçileri adını veren bir grup gencin yaşamını sahici bir dille anlatan Cam Kesiği alışılmış kalıpların dışına çıkıyor. Aileye, dostluğa ve aşka dair sorgulamalar yaparken gerçeklerle yüzleşmekten de kaçınmıyor. Gelecekle ilgili sade ama büyük hayalleri olan Bekir’in, gurur ve vicdan arasında gelip giden duygularına; atacağı her adımda hayatı değişecek olan onlarca genç insanın mücadelesine tanıklık ediyor Cam Kesiği.
Yaşamlarını değiştirmek için çabalayan gencecik insanların kesen, bir fırsat bulsalar ellerinden son hayallerini de alacak olanlar karşısında dimdik duran Bekir, istenirse o umudu yeniden yaratabileceğini haykırıyor. Şişe İşçileri’nin sendikalaşma çabası ve delicesine rekabet içindeyken birbirine tutunup zalimlere kafa tutma cesaretlerinin yanı sıra yürek burkan bir aşk, her satırda okuru da o dünyaya taşıyor. Birbirlerine tutunarak geleceğe ve umuda inanmaya başlayan gencecik hayatlar, Cam Kesiği’nde yalın ama çarpıcı bir dille ete kemiğe bürünüyor.
Tepebaşı’nda Bekir ve birkaç gececiden başka kimse kalmamıştı. Rüzgâr yeni dinmişti. Yüksel’in kafası güzel, keyfi yerindeydi. “Vay sana Bekir, vay ki vay! Demek sendika kurdunuz ha? Vallahi çok büyük bir iş yapmışsınız.” dedi Yüksel büyük bir keyifle.
Bu Bekir düşündüğünden de yaman çıkmıştı. Bu kadar çabuk öğrenen, öğrendiğini hemen uygulayan bir çocuk daha önce hiç görmemişti.
Yazar Onur Çelik’in ilk eseri olan Cam Kesiği, gerçekçi anlatımına karşın lirik bir atmosferde gezinen bir roman. Okurlarını çarpıcı bir zaman yolculuğuna çıkaracak olan eser, Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlandı.