1. Haberler
  2. Politika
  3. SP Kızıltepe teşkilatı basın mensuplarıyla bir araya geldi

SP Kızıltepe teşkilatı basın mensuplarıyla bir araya geldi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet Partisi Kızıltepe teşkilatı basın mensuplarıyla bir araya geldi

Saadet Partisi Kızıltepe ilçe teşkilatı SP Genel İdare Kurulu üyesi Fesih Bozan, Genel İdare Kurulu üyesi Mehmet Salih Kahraman, SP Mardin il başkanı Vejdin Koçhan ve SP Kızıltepe ilçe başkanı Hacı İlhan ile ilçe teşkilatı üyelerinin katılımı ile Kızıltepe ilçesinde görev yapan Ulusal ve Yerel basın temsilcileri ile bir araya geldiler.

Saadet Partisi Kızıltepe İlçe Başkanlığınca düzenlenen basın toplantısında SP genel merkez görevlisi GİK üyesi Fesih Bozan, ülke ve bölge gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bozan daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Ülke olarak ekonomik sıkıntı içerisinde olunduğunu vurgulayan Saadet Partisi GİK üyesi Fesih Bozan,Ülke olarak, siyasi, ekonomik, işsizlik, hayat pahalılığı, kutuplaşma, dış politika, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim, adalet mekanizmasında kısacası her alanda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek iktidarın halkın güvenini kaybettiğini söyledi. SP GİK üyesi Bozan konuşmasına İsveç’te yaşanan Kur’an yakılmasına değinerek, “ Basın Toplantımıza başlarken öncelikle bir kaç gün önce Kuran-ı Kerim’i yakan ve yırtan provaktörleri ve bunlara müsade eden İsveç ve Holanda’yı şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Bu alçak eylemler, birer nefret suçu ve Müslümanları tahrik etmektir. Bu olayı, iki noktadan değerlendirmek mümkündür.

BİR: Bu olaylar ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Neden? Bu tür eylemleri sadece bir ırkçı olay veya din düşmanlığı olarak görmek çok basit olacaktır. Bu eylemlerin arkasında bir çok plan ve projeler gizlidir. Bu olayları planlayanlar, aynı zamanda İslam ülkelerinin siyasi anlamda başsız ve dağınık oluşundan da cesaret alıyorlar. Eğer siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanda güçlü bir İslam Alemi olsaydı, hiç kimse bu alçaklığa cesaret edebilir miydi? Elbette edemezdi.

Emperyalist küresel güçlerin, İslam Alemi üzerindeki siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel planlarının farkında olan Erbakan Hoca, iktidara gelir gelmez ilk fırsatta 11 ay gibi kısa bir sürede D8’i kurarak güçlü bir İslam alemini kurmak istemiştir. 20 yıldır tek başına iktidar olan Akp ise, D8’i daha da genişletmek ve aktif hale getirmek yerine, nadasa bırakmış ve Avrupa Birliğine girmek için önüne konan ev ödevlerini büyük bir aşkla yerine getirme gayret göstermiş ve bir çok yasal düzenleme yapmıştır.

İKİ: Bununla beraber şunu da hatırlatmak isterim ki, Kuranı Kerim’in yakılmasına karşı çıkan bizler, Kuranı Kerim’in emir ve yasaklarının çiğnenmesine, şahsi veya siyasi çıkar için kullananlara da karşı çıkmamız gerekmiyor mu?

Çünkü Kur’an-ı Kerim sadece hürmet edilmesi gereken ve sadece okunan bir kitap değil aynı zamanda okunması, anlaşılması ve yaşanması gereken bir kitaptır.

Örneğin Kuran-ı Kerim’in yasakladığı, haksızlık, zülüm, adaletsizlik, faiz yemek ve teşvik etmek, kul hakkı yemek, yolsuzluk, rüşvet, torpil, adam kayırma, ırkçılık… bunları yapmamak ve yapanlara karşı çıkmak zorundayız.” Dedi.

Siyaset anlayışlarını birleştirici olduğunu belirten Bozan, “Kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil, birleştirici, kuvveti değil, hakkı üstün tutan, siyasi rantı değil, hizmeti esas Alan bir anlayıştır.” diye konuştu.

Seçim yaklaştıkça iktidarın yeni müjdeler vererek algı oluşturduğunu vurgulayan Bozan, “Seçim yaklaştıkça, iktidar her gün sözde müjdeler açıklayıp vatandaşta bir algı oluşturma derdinde. Ama vatandaşa verilen para güneş gören kar gibi hemen eriyor. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele sözüyle iktidara gelen AKP bunları kaldırmak yerine, vatandaşa daha da katmerlisini yaşatmaktadır. Vatandaşı her gün biraz daha yoksullaştıran ve yardıma muhtaç hale getiren AKP iktidarı, alım gücü düşen TL’nin yaptığı rakamsal oyunlarla, hiç utanmadan vatandaşa minnet etmeye çalışıyor. Artık vatandaşımız, her şeyin farkında, bu yalanlara kanmayacak kadar, Erdoğan’ın başarısız yönetimini görüyor. Vatandaşın insanca bir yaşama kavuşabilmesinin tek bir yolu var, o da, fakirde alıp sermaye sahiplerine veren ve sermaye sahiplerinin iktidarı haline gelmiş olan bu iktidardan kurtulmak ve Saadeti iktidar yapmaktır.
2023 seçimleri çok önemli.” şeklinde konuştu.

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Fesih Bozan, Bölge çiftçisinin GAP projesinin tamamlamaması nedeniyle sulama ve elektrik konusunda sıkıntı yaşadığını belirtti. Bozan basın mensuplarına yaptığı açıklamalar şu şekilde;

ÜLKE VE MİLLET OLARAK ZOR BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ

Ülke olarak, siyasi, ekonomik, işsizlik, hayat pahalılığı, kutuplaşma, dış politika, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim, adalet mekanizmasında… kısacası her alanda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz.

Türkiyenin genelinde;

İşsizlik rekor düzeyde. Aralık ayı %10, Genç işsizlik oranı %20 çivarında denilse de, gerçek rakam yaklaşık 10 Milyon civarında,

Üniversite Mezunu 3 gençten biri işsiz.

Geçlerimiz işsiz ve umutsuz,

Gelecek için bir umutları yok.

İş bulamadıkları için evlenemiyor,

İş umuduyla Batı illerine gitmek zorunda kalıyorlar.

Ve maalesef gençlerimiz arasında uyuşturucu hızla yayılıyor.

TARIM VE HAYVANCILIK,

Girdi maliyetleri çok yüksek. Tarım ve Hayvancılıkla uğraşan aile sayısı her geçen gün azalıyor, Mera alanlarının daralması ve maliyetlerin aşırı artması nedeniye, Hayvan yetiştiricileri hayvanlarını kesime gönderiyor.  Diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi, Et ve süt mamüllerinde de, arzın az olmasından dolayı, aşırı fiyat artışları ile karşı karşıyayız.

Tabi ki iktidarın baş vurduğu ve bildiği tek yol gümrüksüz ithallattır. Çiftçisini desteklemek yerine, Brezilya ve Avrupa ülkelerine heyetler gönderip ithalat yapmaktır. Tabi ki, her ithallatta, Hans’ı desteklemek Hasanı ezme demektir.

Haydi sanayide teknolojide dışa bağımlıyız anladık. Bari tarımda ayaklarımız üzerinde duralım diyoruz.

Ama Maalesef AKP iktidarının böyle bir derdinin olmadığını ve gerekli önemi vermediğini görüyoruz.

Örneğin; 2022’de Faize ayrılan bütçe: 240 Milyar TL iken; 2023 için Faize ayrılan bütçe: 565.6 Milyara TL, Kur Koruma, ilk 10 ayda 91.6 Milyar TL.

Çiftçilerimize, 2022 de destekleme 42 milyardan, 2023 yılı için sadece 54 milyara yükseltmiş. Halbuki AKP’nin çıkardığı yasaya göre, en az ödenmesi gereken, Milli Gelirin %1’i olan 186 Milyardır.

ENFLASYON/HAYAT PAHALILIĞI

Akp’nin beceriksiz ve iş bilmez yönetimi yüzünden hergün gelen zamlar vatandaşımızı silindir gibi ezmektedir

TUİK’E göre, Enflasyon %64 olsada çarşı pazarda %200-300 olduğunu hepimiz yaşayarak biliyoruz.

AKP beceriksizliğini dünyaya bağlıyor? Ama Enflasyonun Dünya ortalaması yüzde 10 civarında

VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR AKP VE YANDAŞLARI ZENGİNLEŞİYOR

20 Yıllık akp iktidarıyla vatandaşımız hergün biraz daha fakirleşirken bir avuç sermaye sahibi hergün daha çok zenginleşiyor.

Türkiye’de en zengin 13 milyarderin serveti, nüfusun yarısının toplam servetinden daha fazla (38,9 milyar dolara karşılık 38,5 milyar dolar)

Bir başka anlatımla 13 kişinin toplam serveti, 44 milyon kişinin servetinden daha fazla. Türkiye’deki en zengin yüzde 1’in serveti, en alttaki yüzde 90’ın servetinin 1,4 katı.

Nebati’nin “2002 yılında 1 milyon haneye sosyal yardım yapıldığı ifade edilirken, 2021 yılında bu rakamın 4,3 milyona ulaştığı ifade edildi.”

Dünya eşitsizlik raporuna göre: Milli Gelirin %67sini yüzde 10luk kesim alırken (2021 de %54), Milli Gelirin %4nü de %50 paylaşıyor.

GERGİNLİK, KUTUPLAŞMA VE ÖTEKİLEŞTİRME POLİTİKASI

Ülkeye ve vatandaşa vereceği bir şeyi kalmayan Cumhur ittifakı, iktidarı kaybetmemek için ülkeye kutuplaştırma ve ayrıştırma üzerinden yönetmeye çalışıyor. Bu da vatandaşı yordu ve bıktırmış durumda.

AKP 2023 İÇİN HİÇ BİR VADİNİ YERİNE GETİRMEDİ

2011 yılında açıkladıkları, Ülkenin 100. Yılında 2023 vizyon programında;

Milli Gelir: 2 Triliyon olacaktı, 2022 de 806 Milyar oldu

Kişi Başı Milli Gelir 25 bin dolar olacaktı, 2022 de 9.961 Dolar oldu

İhracat 500 Milyar olacaktı, 254 Milyar dolar oldu

İşsizlik %5 olacaktı 2022 de %11 oldu

Enflasyon 2011 de %10 idi Şimdi %64 denilse de, gerçekte enflasyon %200-300 oldu

GAP- DAP- KOP bitecek ve Türkiye Dünyanın tarım üssü olacaktı olmadı.

Yeni anayasa. YAPILMADI

Milletin devletten razı olduğu, vatandaşın mürreffeh ve özgür. GERÇEKLEŞMEDİ

Bütün farklılık, fikir ve inançlarıyla birlik ve beraberlik içinde yaşanacaktı.

Ve daha yüzlerce söz ve vaadler…. Hiçbir tanesini yerine getirmediler.

Sanki şimdiye kadar muhalefette olan bir parti imiş gibi halen vatandaştan 2023 seçimleri için hiç yüzleri kızarmadan oy ve yetki istiyorlar. Denenmişi bir daha denemeye gerek var mı?

VATANDAŞ AKP’Yİ TAŞIMAKTAN YORULDU

Vatandaşımız, artık yeter diyor ve değişim istiyor. Vatandaşımızın aradığı, siyasette nezaket, kucaklama, saadet, adalet, liyakat, istişare, üretim ve istihdam ancak Saadet Partisinde vardır. Çünkü biz siyaset ve yönetim anlayışımızla, diğerlerinden farklıyız.

BİZİM SİYASET ANLAYIŞIMIZ;

-Kutuplaştırıcı değil, Kucaklayıcı,

-Ayrıştırıcı değil, Birleştirici,

-Kuvveti değil, Hakkı Üstün Tutan,

-Siyasi Rantı değil, Hizmeti Esas Alan bir anlayıştır.

BİZİM YÖNETİM ANLAYIŞIMIZ;

-Adalet, Liyakat, İstişare, Ahlak, Şeffaflık, Denetim, Plan ve Programı esas alır.

BUNLARIN NETİCESİNDE İSE 4 TEMEL HEDEFİMİZ VAR;

-Yaşanabilir, bir İl. Herkes kendi ilinde güven içinde yaşayabilsin, iş ve aşını kendi ilinde sağlasın, gurbet ellere gitmesin.

– Yaşanabilir, bir Türkiye,

– Yeniden büyük Türkiye,

– Yeni ve Adil bir Dünya…

– Biz Saadet Partisi olarak reel politik değil, ilke ve değerler siyaseti yürütüyoruz.

BİZ MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİZ!

– İslam’ı, Müslümanların yanlışlarına kurban edemeyiz!

– Devleti ayakta tutanın adalet olduğunu çok iyi biliyoruz. Devleti değil, devleti ayakta tutan adaleti ve vatandaşı önceliyoruz. Çünkü devlet vatandaş için vardır. Gardiyan devlet değil, garson devleti hedefliyoruz.

– İnancımızın gereği olarak, insanların temel hak ve özgürlüklerini kutsal sayar; hiçbir pazarlığa konu edilmesine rıza göstermeyiz!

– Yargı mekanizması üzerinde yürütmenin ciddi baskılarının olduğunu bir çok alınan kararda görüyoruz. Bu kabul edilemez.

-Biz, adaletin yerli yerine oturtulması için gayret gösteriyoruz. Bizim korumamız gereken şey adalettir, mazlumların, mağdurların ve mazlumların hakkıdır. İktidar Sakinleri ise kendi bekaları için adalet mekanizmasıyla istedikleri gibi oynamakta, yargıyı muhalefet parti ve muhalis seslere bir baskı aracı olarak kullanmakta çekinmemektedir.

-Her şeyi alınacak oyları tartarak hesap edenlerin aksine bizler, zalimlerin ve güçsahiplerin karşısında, her daim mazlum ve mağdurun yanında yer almaya devam edeceğiz.

-İnancımız bize bunu emreder, oy alacağız diye inancımızın gerekliliklerini asla çiğnemeyiz. İktidardakiler ile aramızdaki temel fark da budur.

SEÇİM YAKLAŞTIKÇA HER HAFTA SÖZDE YENİ BİR “MÜJDE” AÇIKLIYORLAR

Seçim yaklaştıkça, iktidar her gün sözde müjdeler açıklayıp vatandaşta bir algı oluşturma derdinde. Ama vatandaşa verilen para güneş gören kar gibi hemen eriyor. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele sözüyle iktidara gelen Akp bunları kaldırmak yerine, vatandaşa daha da katmerlisini yaşatmaktadır.

Vatandaşı hergün biraz daha yoksullaştıran ve yardıma muhtaç hale getiren AKP iktidarı, alım gücü düşen TL’nin yaptığı rakamsal oyunlarla, hiç utanmadan vatandaşa minnet etmeye çalışyor. Artık vatandaşımız, her şeyin farkında, bu yalanlara kanmayacak kadar, Erdoğanın başarısız yönetimini görüyor.

Vatandaşın insanca bir yaşama kavuşabilmesinin tek bir yolu var, o da, fakirde alıp sermaye sahiplerine veren ve sermaye sahiplerinin iktidarı haline gelmiş olan bu iktidardan kurtulmak ve Saadeti iktidar yapmaktır.

2023 seçimleri çok önemli

Bütün bu sıkntıları göz önüne aldığımızda 2023 yılı seçimleri çok önemlidir. Bundan dolayı;

-Parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket eden bir yönetim,

-Partisinin iktidarını değil, Türkiye’nin itibarını düşünen bir yönetim,

-Şahısların menfaatlerini değil, milletin menfaatini gözetecek bir iktidar gelmelidir ve inşaallah gelecektir.

-Bu iktidarın mayası ve ruhu da Saadet Partisi olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Çünkü Saadet Partisi; haksızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, torpilin, olmadığı, birlik ve beraberliğin, barış ve kardeşliğin, hak, hukuk ve adaletin olacağı bir Türkiye’nin teminatıdır.

Saadet Partisi olduğu yerde, her zaman hayra motor şere fren olmuştur olmaya devam edecektir.

İşsizlik, hayat pahalılığı, tarım ve hayvancılık dahil her alanda dışa bağımlı hale gelişimizle, Vatandaşlar olarak çok zor bir süreç yaşıyoruz. Bu bir kader değil deprem veya tusunami gibi olağan üstü bir doğa olayı değil. Bu tamamıyla 20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten Akp iktidarı ve Cumhur ittifakı bileşenlerinin beceriksizliği, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak, 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan’ın iş bilmezliğidir.

Erdoğan özelikle son 4 yılda, ortak akıl ve istişareden koparak işi ehliyet ve liyakata göre değil, itaat ölçüsüne göre vermek suretiyle, siz bu kardeşinize yetkiyi verin ve ülkeyi uçurma sözüne vatandaş tam yetki vermiş ama maalesef ülkeyi yere çakmıştır. Yıllardır Kendisi ve Kabinesi vatandaşın refahı ve ülkenin ekonomisi için verdiği vaatlerin sözlerin hiç birini yerine getirememiştir. 20 yıldır tek başınıza iktidar değil misiniz? Yapsaydınız ya? Elinizde tutan mı vardı? Ellerinden tutan yoktu ama beceriksizdirler, işi bilmiyorlar, işin ehli değiller, bütün rakam ve veriler ortada.

Onların bildikleri en iyi iş, algı oluşturmaktır. Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, kanma ve kandırmadır. Ülkenin değerlerini fabrikalarını satmaktır. İsraf, savurganlık ve ülkenin kaynaklarını yandaşa peşkeş çekmektir. Ülkeyi ve vatandaşı: Borç-faiz-enflasyon-döviz-ithalat bataklığına batırmaktır. Tarım ve hayvancılığı bitirmektir. Evet anladıkları en iyi işler bunlardır.

Biz Saadet Partisi olarak

Tarım ve hayvancılığın yok edilmesine şiddetle karşıyız. Bazı ülkeler denizleri doldurarak tarım arazisi oluşturmaya çalışırken, bizim verimli tarım arazilerimizi yok etmemiz kabul edilemez. Yoksulluk, yolsuzluk, torpil, hukuksuzluk ve yasaklarla, çalma ve çırpmayla, yolsuzluk ve talanla, ülkemizin, gençlerimizin ve gelecek nesillerin geleceğini çalanlarla mücadele etmeye kararlıyız. Geçmişte iktidar ortağı olduğumuz her dönemde bunu başardık, bugün de tek başımıza veya orağı olacağımız iktidarda yine başaracağız inşaallah. Yeter ki vatandaşımız bize yetki versin.

Dün nasıl başardıysak, bugün de öyle başaracağız. Üretim, istihdam ve ihracatı artırmak, işsizliği ve enflasyonu düşürmek, vatandaşımızın alım gücünü artırmak, herkes için “insanca yaşam” koşulları tesis etmek, gelir dağılımında adaleti sağlamak, geçlerimizin geleceklerine umutla bakabilmelerini sağlamak hiç zor değil.

Yeter ki iş başına gelenlerin derdi sadece oturduğu koltuğu ve menfaatlerini korumak değil, ülkenin ve milletin problemlerini çözmek olsun. Yeter ki iktidardakilerin tek derdi seçim kazanmak değil, insanımızın sıkıntılarını gidermek, refahını yükseltmek ve hizmet olsun. Bu düşünce olduktan sonra çözülmeyecek bir sorun olmayacaktır.

6’LI masa 6 farklı partinin Ortak noktalar ile İlke ve Prensipler etrafında Ortak Çalışma Gurubu 9 Ana başlık 72 Alt Başlık üzerinde çalışmaları devam ediyor. 30 Ocak 2023 te açıklanacak.

Herkesin insanca yaşayabildiği, huzur ve barışın, adalet ve kardeşliğin olacağı saadetli bir gelecek dileğiyle saygılar sunuyorum.