MEHTABİYAT
NEYDİ ADI?
Çaresizlik miydi, bunun
Neydi adı?
Hani; başına bir şey geldiğinde
Sana senden başka koşanın
Olmayışı?
Yoksa pişmanlık mıydı adı?
Hani; hep sen koşmuşken derdi olana
Şimdi nerede, kimdi, acabalarda adı geçenlere karşı duyulan…
*
Derdinin çaresi bellidir
Ama onu alacak dermanın yoktur
Açlıktan ölürsün ama sana sunulanı elinin tersiyle
Geri çevirirsin,
“Tokum ben!..” dersin,
Yırtık kalbine, çengelli iğne takarsın, bir de elinle sotelersin
Görünmesin, istersin
“Gülümseyin” dendiği an;
Yapay bir gülüş yapıştırır,
Sıkmaktan kanayan dişlerini, sımsıkı kapadığın dudaklarının
İspiyonlamamasını dilersin…
İşte tüm bunların
Neydi adı?
*
Sahi, yeri gelmişken;
Kurulmamış bir yuva, yıkılmış sayılır mıydı?
Sırf, aynı soyadı taşıyorsun diye
Anne, baba, kardeş olunur muydu?
Canını acıtanlar, yalnız koyanlar
Mutlu gününde yanında olmayı bırak
Zor gününde bile kapı önüne atanlar!
Ya bunların
Neydi adı?..
*
Hem dizlerinin, hem gönlünün bağlarının
Bir bir çözülmesi
Gözünün nurunun –en tatlı gününde bile-
Gözyaşının dökülmesi
Hayır, hayır!
Daha çok üzer, adına
“Zavallı” denilmesi!
Mutlaka vardır, tüm bunların daha –edebi- tanımı
İyi de; sayfa kaç, nerede yazılı tüm bunların
Neydi adı?..
*
Sahipsizlik?
Talihsizlik?
Çaresizlik?
Ve daha bir sürü “-sızlık, -sizlik”?
Yoksa; hepsinin mahkumluğunun adı mıydı;?
Kadersizlik?!
Sahi; tüm bu kara mizahın
Neydi adı?..
MEHTAP TUMRİK-14.06.2018-(Doğum günü sorgulamalarım)