Vali Demirtaş Hafızlık Merasimi Programına katıldı
Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörlük Salonunda düzenlenen Hafızlık Merasimi programına katıldı.
Abdulkadir Menci Duyan Kuran Kursunda eğitimlerini tamamlayan 37 öğrenci için hafızlık merasimi düzenlendi.
Programa Vali Demirtaş’ın yanı sıra eşi Beyhan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Diyanet İşleri Başkanı ali Erbaş’ın eşi Seher Erbaş, İl protokolü, hafız öğrenciler ve aileleri katıldı.
Eğitimlerini tamamlayıp hafızlık unvanını kazanan öğrencilere Vali Demirtaş tarafından çeşitli hediyeler verildi.
Programda bir konuşma yapan Vali Demirtaş;
‘’Bugün düzenlenen Hafızlık İcazet Töreni ile Abdulkadir Menci Duyan Kız Kur’an Kursundan 37 değerli kardeşimiz daha hafızlık kervanına katılıyor. Öncelikle kendilerini tebrik ediyor, kadim kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ömür boyu hizmet etmelerini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Hafızlarımızın yetişmesinde emeği geçenleri; kıymetli annelerini, babalarını ve hocalarını ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Kur’an-ı Kerim, kıyamete kadar yaşayacak, mucizesi kıyamete kadar görülecek ilahi kelamdır. Kur’an-ı Kerim, dünyada ezberlenebilen ve unutulmayan yegâne kitap özelliğindedir. Nazil olmaya başladığı andan itibaren önce Peygamber Efendimizin, ardından sahabenin, sonrasında ise kuşaktan kuşağa hafızların gönlüne nakşedilmiş, hafızalarda saklanmış ve korunmuş olarak günümüze intikal etmiştir. Bu insanüstü bir kudretle gerçekleşmiş bir Kur’an mucizesidir. Zira “Kur’an’ı biz indirdik, onun koruyucusu da biziz!” mealindeki Hicr Suresi’nin 9. ayeti, bunun en güzel delilidir.
İslam tarihine bakıldığında Asr-ı Saadetten günümüze hafızlık kutlu bir makam ve fazilet olarak övülmüştür. Hafızlığın en mükemmel timsali olan Peygamberimiz ve sahabe efendilerimiz, Kur’an’ı sadece hıfzetmekle kalmamış, bizatihi hayatlarına tatbik etmişlerdir. Bu sebeple hafızlık, sadece Kur’an-ı Kerim’in lafzını hafızaya nakşetmekle bitmemektedir.
Hafızlık, Kur’an’ın manasını ve hükümlerini de kalplere işlemekten; onu yaşamaktan, yaşatmaktan ve bu suretle hayata hâkim kılmaktan geçmektedir. İnanıyorum ki icazetlerini alacak hafız kardeşimiz de bu istikamette hayatlarını sürdürecek ve etraflarına ışık saçacaklardır.
Malumunuz olduğu üzere din görevlileri topluma yön veren, fiilleri, davranışları örnek alınan kişilerdir. Bu nedenle tüm din görevlilerinin ağızlarından çıkan sözlere, yapmaları ya da yapmamaları gereken fiillere, azami surette dikkat etmeleri gerekmektedir. Din görevlileri; hal, hareket, tavır ve davranışlarıyla tabir-i caizse “yürüyen ve yaşayan Kur’an” olmalıdırlar.
Kur’an’ın ve Sünnetin toplumumuzun tüm kesimleri tarafından en iyi biçimde anlaşılması, tatbik edilmesi yönündeki mesuliyetlerini yerine getirmelidirler. Vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu her alanda onların yanında olduklarını, kurslarla, sohbetlerle, konferanslarla ve diğer etkinliklerle hissettirmelidirler.
Bilinmelidir ki din görevlileri üzerlerine düşenleri yaptığında, İslam’ın doğrularını anlattığında, insanımızın başka kanallara yönelmesine gerek kalmayacaktır. Bu sayede yanlış bilgilerle milletimizi yanıltmaya çalışanlar, birlik ve beraberliğimizi bozmaya gayret edenler, dinimizi istismar edenler de milletimizden itibar göremeyeceklerdir.
Bu vesile ile icazetlerini alacak Kur’an Kursunun değerli hafızlarına, Kur’an’a ve İslam’a hizmet yolunda muvaffakiyetler diliyorum. Rabbim hafızlıklarını kabul ve makbul eylesin. Kur’an’ın nuru ile kendi yollarını aydınlattıkları gibi milletimizin ve tüm İslam âleminin yolunu da aydınlatmalarını Rabbimden niyaz ediyorum. Böylesine anlamlı bir programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor; sizleri saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.’’ diye konuştu.