YALAN GERÇEK OLDU
Mitomani; yalan söyleme hastalığıdır. Kişi yalan söylemeye öyle alışmıştır ki artık, söylediği yalana kendi bile inanmaktadır. Düşünsenize kendinizi ne görürsen osunuzdur. İnsanların gözünde olan karakterinizi, onurunuzu hiçe sayıyorsunuz. Siz, doğru olduğuna inanıyorsunuz ama karşınızdaki ne kadar yalancı olduğunuzu çok iyi biliyor. Birazcık aklı ile oynansa yalancının, kafayı yer! çünkü yalanları onun inançları ile bir bütün olmuş. (Kaf dağındakiler)
Sallıyor parmakları, o parmak uçlarında sanırsınız dünyayı oynatıyor. Biz gereksiz abartısını eğreti bulurken o sanmış olmanın hiçliğinde oyalanıp duruyor, fark edildiğinden bihaber.
Olayların daha garip tarafı da o suçluluk psikolojisinden kurtulmak için midir yoksa vicdan rahatlatması mıdır? Bilinmez ama kendi yaptığını karşı tarafa sürekli yapıyormuş hissiyatını vermesi.
Çok korkutucu! Yalancıya yalanını anlatmaya çalışırken yalancı ilan edilmek, hem de yalancı tarafından.
Küçük düşler üzerine büyük yalanlar oyuncak haline geldi büyüklerin ellerinde. Ne ürkütücü! çocuk gerçeğin yansıması ile oyunlar oynarken, büyükler o küçük dünyayı ellerinden alarak, korkunç yalanlar ile milyonların kandırarak oyalanıyor, kirlettikleri dünyada.
İç savaşımız artık sadece içimizde ama ne kadar adaletli diye oturup iyicene bir düşünmek lazım.
Düşünmek, yobaz düşüncelerle
Düşünmek, kanlı ellerle
Düşünmek, yalan temellerle.
Düşünmek, beş para etmez çözümlerle… düşünmek!
Tabakta huzursuz düşlerimizi kemiriyoruz. Doyuyoruz.
Yalana, adaletsizliğe, sakat sisteme doyuyoruz.
Varoş mahallelerden kaçmış zamane düşlerimizi şimdi o mahallelerde huzur ararken buluyoruz.
Artık nesneler daha yakın öznelerden ve eylemler daha donuk hareketsizlikten.
Sorular bir yığın cevabın kölesi iken, cevaplar kudurtulmuş sistemin en meşrulaştırılmış geleneği.
Gerçek yalanı taklit ederken kayboldu ve yalan kendini sevenleri buldukça gerçeğin tak kendisi oldu….!!!