Diler Erbeyi
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. 6 EYLÜL — SONBAHAR-IMIZ

6 EYLÜL — SONBAHAR-IMIZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

6 EYLÜL — SONBAHAR-IMIZ

Ana kuzusu…

Bir yastığa artık tek başına başını koymak…

“Baba” diyememek…

Ve kardeş…

Hem de öyle bir kardeş ki…

Keşke abimi benden dinlemeseydiniz…

Olur da abarttığımı, süsleyip püsleyip yazdığımı düşünürsünüz diye benden dinlemeyin isterdim.

Ama öyle bir insan düşünün ki; naifliğiyle yüreklere huzur veren.
Öyle bir adam düşünün ki; üstüne giydiği karakteriyle herkese can veren…

Öyle bir yürek düşünün ki; içi adalet dolu, bozuk terazilerin hiçbirini içine almayan…

Ve öyle bir el düşünün ki; kendini hiçbir zaman eksik etmeyen…
Ben abimi sadece size anlatmıyorum aslında…

Kendime tekrar tekrar anlatarak, onu yeniden hatırlamak ve anmak istiyorum.

Onunla yürüdüğüm yollarda hâlâ beraberim.

Birileriyle sohbet ederken, “Abim olsaydı ne derdi? Bir kriz varsa bu krizi nasıl çözerdi?” diye düşünüyorum.

Onun kelamına sahip olamam elbette, onun düşüncelerini aktaramam.

O güzel yüreğe yetişemem, kardeşi olsam da onun yanına bile yaklaşamayacağımı biliyorum.
Çünkü onun fıtratı çok farklıydı. O çok başkaydı…

Diyorum ki; bu dünyadan öyle güzel bir insan geçti ki…

Hayal gibi, rüya gibi…
“Hani derler ya, kaybedince kıymetini anlarsın.”

Bazen gerçekten öyle değil.

O varken de çok kıymetliydi.

Çünkü o benim kolumdu, kanadımdı…

Herkesin dilinde, “O şimdi çok güzel bir yerde” Ve evet, ben de buna yürekten inanıyorum…

Ama şimdi bu boşluğu doldurmak gibi bir gerçek var.

Olmayacağını bile bile, yine de onu onunla doldurmaya çalışacağız…

Ama biliyorum, eksik kalacak.

Zaman zaman içimiz sızlayacak.

Yaralarımız kabuk bağlasa da, her seferinde bir yerlerden kanayacak.
Bazen yalnızken, bazen kalabalığın içinde…

Bazen birbirimize sarılırken, bazen kırgınken…

Her defasında bir kanca takılacak içimize, sonra yeniden kabuk bağlayacağız.

Ama tekrar tekrar kanayacağız.
Abicim:

Sanki uzun bir yoldan gelmiş gibiyim.
Çok yorulmuşum, çok uzun sürmüş bu geliş.

Düşüncelerim karmakarışık, duygularım dengesiz.

Yüzümdeki tebessüm artık pek bir yerde barınamıyor.

Nefes alabildiğim bir tek yürek var; o yürek çok büyük, güzel ki abim…

Orası benim huzurlu yerim.

Keşke sen de tanıyabilseydin orayı…

Bir de senin emanetlerine bakarken…
Onlara bakarken içim huzurla doluyor.

Gözlerim parlıyor, çünkü biliyorum, oradasın. Orada varsın. Gözlerinde ışıl ışıl parlıyorsun

Şimdi kış gelecek… sonra ilkbahar, yaz ve yine sonbahar.

Ama sen sonbaharda gittin, abi.
Bir yaprağın usulca daldan kopması gibi…

Belki de böyle sakince gitmek istedin.

Rüzgârda hafifçe savrularak…

Neden sonbahar, abi?

Sonbahar zaten hep ölümü hatırlatırdı ki!

Şimdi biz, her sonbaharda seni daha çok anacağız… daha çok hissedeceğiz içimizde.

Gitme zamanını bile ince ince düşünmüşsün.

Seni çok özlüyoruz…

Seni çok özlüyorum…

Her ne kadar pusulamı kaybettim desem de, sen hep bir yerlerden bana işaretler göndereceksin, biliyorum.

Seni çok seviyorum.

Diler Erbeyi

 

6 EYLÜL — SONBAHAR-IMIZ
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir