Tavuk Ciğeri
Kadın usulca içeri girdi, iki eli birbiri üstüne bağlı, utana sıkıla, bana: hocam bir şey söyleyebilir miyim? Dedi.
Ben: Buyrun Ablam dedim.
Kadın: Hocam gıda ihtiyacımız var, eğer sizde varsa bize verebilir misiniz? deyip kimlik uzattı.
Bende bilgisayar’dan kontrol ettiğinde bir ay önce bu aileye gıda yardımı yaptığımızı gördüm ve kadına dedim ki:
Ablam ben bir ay önce size yardım ettiğim için yardımcı olamam.
Kadın: sıkıla sıkıla dediki: hocam size zahmet olacak ama gelin evimizi görün ve nasıl perişan olduğumuzu gözlerinizle görün.
Ben de dedimki ; tamam bacım siz gidin yarın öbür gün gelip bakacağız eğer öyleyse tekrar yardım ederiz.
Kadın: hocam gerçekten gelirseniz memnun oluruz.
Ben: Ablam müsterih olun mutlaka geliriz. dedim.
Akşam saatlerinde bunu bize anlatan Kadın öbür gün erkenden kapıya dayandı ve hocam hani gelmediz dedi.
Ben : ablam yarın öbür gün dedim burada bir siz yoksunuz binlerce ailemiz var lütfen gidin, gelirim dedim mi gelirim dedim.
Bir yandanda kadının o ruhsal halini gözlemlemeye başladım. Ağlamaklı, sözler boğazında düğümlü ve kısık bir sesle hocam gelirsiniz değil mi?
Ben: evet ablam mutlaka gelirim dedim.
Kadın, yavaş adımlarla yanımızdan ayrılıp eve doğru gittikten sonra ben arkadaşımı da yanıma alıp iki üç koli arabamıza yükleyip evine gittik.
Beş kız iki erkek çocuk anne ve baba.
Birde ne görelim.
Ev mi dedim.
Özür dilerim çok çok af edersiniz ahır desem daha yerinde olur.
Evin iki metresi yer altında kalmış, nem kokusundan geçilmeyen, tuvalet, banyo ve mutfağı olmayan tek odali ev.
Arka tarafa bir perde çekip mutfak yapmışlar, mutfakta iki üç kilo makarna, bir tutam tuz, bir bardağın yarısı yağ, bir kaç çürük sebze.
Odanın bir köşesine leğen bırakıp banyo olarak kullanıyorlar.
Tuvalet mi dediniz.
Onu da sordum. komşulardan izin isteyip komşu bahcenin içindeki tuvaleti kullanıyorlar.
Tabi gece grç saatlerde tuvaleti nasıl kullandıklarını soramadım, sözler boğazımda düğümlendi.
Bu arada kadın geldi. Yardımlarımızı yaptık.
Ve hikaye yeni başlıyor.
Kadın: hocam bizim durumumuz normal siz gidin babamgillerin durumunu birde görün dedi.
Kadın ve eşini de yanımıza alıp diğer 5 ailenin bir arada kaldığı yere gittik.
Uff uff uff da uff’ta uff
5 aile üç çadırda kalıyorlar.
Mevsim yaz ve kavurucu güneş.
Aylardan Hicri Ramazan Ayı
Ve onlarca insan oruçlu.
Oruçlu olanlar Bir garaj istinad duvarının gölgeliğinde serinlemeye ve sıhhatli bir şekilde oruçlarını geçir(me)ye çalışıyorlar.
Yastık ve yarganları ise, saman ile doldurulmuş torbalardan oluşmuş.
Çocuklar yalın ayak.
Aralarında hamile kadınlar.
İhtiyarlar.
VEEE HEPSİ PERİŞAN
Peki nasıl besleniyorlar merak ettiniz mi?
Tavuk ciğeri
Evet evet yanlış duymadınız, tavuk ciğeri.
Hemde tarihi geçmiş tavuk ciğeri.
Olayı gördükten ve epey agladiktan sonra,
Soruyu kadının abisine sordum.
Siz nasıl besleniyor siniz?
Abi, dedi vallahi bir büyük bir markette son kullanma tarihleri yaklaşan veya geçen tavuk ciğeri bize getiren abiler olmazsa çocuklarımız belkide açlıktan ölecekler di. Ded.
Hikayeyenin sadece yarısını anlattım.
Allah rızası için
Muhtaç insanları arayın bulun ve yardım edin.
Kimse muhtaç değil demeyin.
Arayın bulursunuz.
Kızıltepe İnfak Merkezi Müdürü
Musa ÇETİNTAŞ
NOT: 2020 yılında Nusaybin olaylarında Kızıltepe’ye göç göneminde geçen bir olay.