Uz. Dr. Serdar Kalkan

Modern Çağın Hastalığı kronik yorgunluk

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Modern Çağın Hastalığı kronik yorgunluk

Kişinin ne kadar dinlenirse dinlensin kendisini yorgun hissetmesidir. Kronik yorgunlukta iş verimi düşerek kişi isteksizleşir, bu da onu sosyal hayatından uzaklaştırır ve sosyal hayattan uzaklaşan bireylerin toplum içinde mutlu olması mümkün değildir. Kronik yorgunluk, etkilerle kişiyi mutsuz kılan psikolojik bir sorundur. İlk başlarda bu yorgunluk hissi hafif bir enerji düşüklüğüyle beraber görülse de bazı hastalarda zamanlarda kişi günlük işlerini yapamayacak hale gelebilir. Hatta daha ileriki süreçte kişinin bakıma muhtaç hale gelmesi dahi söz konusu olabilir. Kronik yorgunluk sendromu çoğunlukla 20-40 yaş arasındaki insanlarda görülür ancak kadınlar erkeklere oranla bu durumdan daha sık etkilenirler.

Kronik Yorgunluk Nedir?

Yorgunlukta kişinin uykusunu ne kadar iyi aldığı, nasıl beslendiği ve stres düzeyi önemlidir. Geçici yorgunluklar çok önemli sayılmamaktadır ancak kronik yorgunluk olduğunda bu durum mutlaka önemsenmelidir. Sürekli yorgun hissetmek kişiyi sosyal ya da iş hayatında geri plana düşürdüğü zaman sorun oluşturmaktadır. Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır.

Kronik yorgunluk sendromu kişinin herhangi bir hastalık şikayetinin olmadığı, 6 aydan fazla süredir devam eden sürekli yorgunluk hissine denmektedir. Gündelik hayatta yapılan faaliyetler yorgunluk, halsizlik sonucu gerçekleştirilemez. Kronik yorgunluk sendromunda; yorgunluk, halsizlik, kas ağıları sürekli uyku ve uykusuzluk hali, ayakta yorgunluk hissi görülmektedir. Kronik yorgunluk sendromu, 20-40 yaş arası kadınlarda, erkeklerden 4 kat fazla görülmektedir.

Kronik Yorgunluk Nedenleri?

Kronik yorgunluğun pek çok sebebi olabilir. Kansızlık, enfeksiyonlar, karaciğer, kalp ve böbrek yetmezlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, metabolik bozukluklar (hipoglisemi), hormonal problemler (hipotiroidi, böbrek üstü bezi yetmezliği), kanser gibi ciddi sağlık sorunlarında yorgunluk bazen ilk işarettir. Hastalık sebebiyle oluşan yorgunluk, halsizlik durumları hastalık tedavi edilince ortadan kalkmaktadır. Yorgunluk, tekrarlayan ve uzun süren stresin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucunda da oluşabilir.

KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN BELİRTİLERİ

  • Bitkinlik ve uyku halinin sürekli devam etmesi
  • Kas ve eklem ağrıları
  • Boğaz ağrısı
  • Karın ağrısı
  • Enerji yokluğu
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Unutkanlık ve bilişsel performansta düşüş
  • Uyku düzeninde bozukluklar
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması
  • Bağırsak sisteminde bozukluklar
  • İş yaşamında ve sosyal hayatta olumsuz etkiler
  • Huzursuzluk hissinin devam etmesi
  • Depresyon

Kronik Yorgunluğa Sebep Olan Hastalıklar

Anemi: Yorgunluğun en sık görüldüğü hastalık grubu anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobinin eksikliği kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Bu durumda kişi mutlaka bir uzman doktor muayenesi ve gerekli tetkikler yaptırmalıdır. Gerekli tedavi planlaması ile kansızlık giderildikten sonra yorgunluk hissinin de kaybolmaktadır.

Tiroit hastalıkları: Hipotiroidi başta olmak üzere tiroit hastalıkları kişinin kendisini çok yorgun hissetmesine neden olmaktadır. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu zaman günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.

Kalp hastalıkları: Halsizlik, yorgunluk kalp yetmezliklerinin de en önemli belirtilerinden birisidir. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulguları arasında yer almaktadır. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır.

Enfeksiyon hastalıkları: Vücutta çeşitli nedenlerle ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları da yorgunluğun sık görülen nedenlerini oluşturmaktadır. 

Metabolik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, kalsiyum yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi durumlarda da vücuttaki kan tuzları ve minerallerdeki azalmalar yorgunluğun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu hastalık ve durumların erken dönemde tedavisi çok önemlidir.

Kanser: Yorgunluk, bir takım erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın tüm vücut sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. 

Uyku bozuklukları: Uyku bozuklukları yaşam kalitesini bozan en önemli sorunlardandır. Uyku apnesi de yorgunluğun önemli sebeplerinden birisidir. Yeterli sürede, kaliteli bir uyku Yorgunluk, tekrarlayan ve uzun süren stresin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucunda da oluşabilir. Yorgunluk, tekrarlayan ve uzun süren stresin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucunda da oluşabilir. uyuyamayan kişiler kendisini ertesi gün aşırı yorgun hissedecektir. Bu durum gün içerisindeki tüm faaliyetlere yansımaktadır.

Depresyon ve stres: Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Depresyon da kişilerin kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir.

Kronik Yorgunluk Sendromunun Tanı Ve Teşhisi Nasıl Yapılır?

Kronik yorgunluk sendromunda var olan belirtilerin başka bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlamak için klinik bir takım muayeneler ve tahliller yapılmaktadır. Hasta hikayesi de diğer bütün hastalıklarda olduğu gibi kronik yorgunluk sendromu teşhisinde önemlidir. Hastalıkların dışında uyku bozuklukları ve psikolojik rahatsızlıklar da kronik yorgunluk sendromuna neden olabileceği için doğru teşhisi koyabilmek için bu olasılıklarında değerlendirilmesi gerekmektedir. Kronik yorgunluk sendromu tanısı psikolog, psikiyatrist ve ilgili diğer tıbbi branşların olduğu multidisipliner bir ekiple değerlendirilerek konulmaktadır.

Kronik Yorgunluk Sendromunun Tedavisi

Tedavide amaç, hastalık semptomlarını iyileştirmektir. Kişiye özel belirlenen egzersiz uygulamalarının düzenli olarak yapılmasının yanı sıra hastaya psikolojik destek verilmesi de çok önemlidir. Yaşam şekli değişiklikleri ve beslenme terapileri de tedavinin bir parçasıdır. Tedavi süresince hasta her aşamada iyileşeceği yolunda cesaretlendirilmeli ve hasta, aile ve hekim yakın iş birliği içinde olmalıdır. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisi kişiye özel olmalıdır.

Çalışma ve dinlenme periyotları doğru ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları verilerek yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Çalışma ortamının iyi havalandığından emin olunmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. 

Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalması dahi metabolizmayı yavaşlatır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içilmesi, kahve ve çayın mümkün olduğunca az tüketilmesi gerekir.

Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, daha fazla enerji oluşumu sağlanır. He gün yapılacak en az 30 dakikalık yürüyüşler, vücut ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Kalp damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle oksijen taşınmasını sağlar.

Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir. Öğün atlamamaya özen gösterin. Az ve sık yiyin. Beyaz rafine edilmiş tahıllar yerine; tam buğdaylı, çavdarlı, yulaflı ve kepekli rafine edilmemiş tahılları ve besinleri tercih edin. Gün içerisinde 8-10 bardak su içmeye özen gösterin. Kızartmalardan uzak durun, bunların yerine fırında haşlama, buğulama tercih edin. Yağlı besinlerden mümkün olduğunca uzak durun. Özellikle akşam yemeklerini sebze ağırlıklı olmasına dikkat edin.

Kronik Yorgunluk Sendromu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

  1. Kronik Yorgunluk Sendromunda Hangi Önlemler Alınmalıdır?
  • Düzenli egzersiz alışkanlığı edinilmeli ve stres azaltılmalıdır.
  • Sıcak yaz günlerinde ağır yiyecekler yerine zeytinyağlı hafif yiyecekler tercih edilmelidir.
  • Su tüketimi artırılmalı, susuz kalmak metabolizmayı yavaşlatarak yorgunluğa yol açabilmektedir.
  • Uyku alışkanlığı iyileştirilmeli, her gece aynı saatte ve yeterli uyumak alışkanlık haline getirilmelidir. Uyku öncesinde kafeinli, alkollü içeceklerden, nikotinden, aşırı yağlı yiyeceklerden ve aşırı aktiviteden kaçınılmalıdır.
  • Güneş ışınlarının dik geldiği 11.00- 15.00 saatleri arasında 20 dakika boyunca güneş koruyucu olmadan güneşlenilmelidir.
  1. Kronik yorgunluk sendromunun getirdiği halsizlik ve yorgunluk için hangi vitaminler kullanılabilir?

Kalsiyum, D vitamini, B12 vitamini, potasyum, mineraller, C vitamini, E vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, Koenzim Q10, Çinko ve magnezyum eksikliği Sürekli yorgunluk nedene olabilir.

  1. Sürekli yorgunluk hissi neden olur?

Sürekli yorgunluk hissinin birçok sebebi olabilmektedir. Anemi, tiroit hastalıkları, kalp hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar, kanser, uyku bozuklukları, depresyon ve stres sonucu sürekli yorgunluk hissi görülebilmektedir.

  1. Kronik yorgunluk sendromu nasıl geçer?

  Eğer kronik yorgunluğun nedeni alttan yatan bir hastalıksa bu hastalık tedavi edildikten sonra var olan yorgunluk hissi de geçecektir. Eğer altta yatan bir sağlık sorunu yoksa ve tek neden kronik yorgunluk sendromunun kendisi ise kişiye uygun bir tedavi planı yapılır. Böylece hasta düzenli egzersiz programları ve psikolojik destek sayesinde iyileşme gösterecektir. Bunun yanı sıra yaşam şekli de değiştirilmeli ve beslenme terapileri alınmalıdır.

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir