SENİN YOLCULUĞUN NEREYE?
Sanırım bu dünyada yolculuk yapmayan hiç kimse yoktur. Ben de bu ay içerisinde iki farklı grupla biri yurt içi diğeri de yurt dışı olmak üzere iki yolculuk yaptım.
Yolculuk için bana lazım olacak ne varsa hepsini valizime doldurdum. Tabi valizimi hazırlarken yolda bir sıkıntı yaşamamam için eşim ve çocuklarım da bana yardım ettiler. Annem ve babam da beni arayarak hem yol ve yol azığı hem de yolcular ve yolculuk sonrası ile ilgili nasihatte bulundular.
Valizimi hazırlarken yolculukla ilgili Peygamber Efendimizin Ebu Zer’e söylediği: “Ya Ebu Zer yolculuğa çıktığın zaman azık alır mısın? Buyurdu. Ebu Zer: “Evet alırım, Ya Resulellah, deyince, Resulullah (s.a.v) “Dünya yolculuğuna azıksız çıkmazsın da ya ahiret yolculuğu için ne yapıyorsun ey Ebu Zer? Sözü bir anda zihnime düştü.
Neyse! Havaalanına vardığımda kimi yolcuların elinde kocaman valizler, kiminin elinde normal valizler, kiminin elinde de küçücük çantalar vardı. Kısacası herkes yol azığını hazırlamıştı. Bu yolculuklarımda dikkatimi çeken hususlardan birisi menzile vardıktan sonra yanına fazla ve gereksiz eşya alanlarla gerekli eşyalarını almayanların hayıflanmaları ve üzülmeleri diğeri de yolculuğun başında birbirlerine dost ve gayet samimi gözükenlerin gerçekte öyle olmadıkları olmuştur.
Bu dünya bir misafirhane; ömür, Allah’a giden bir yol; insan bir yolcu, yaşam da müddeti bilinmeyen bir yolculuktur. Yolcular yolculuklarını; sıla-i rahim yapmak, yeni şehirler, ülkeler keşfetmek, farklılıkları görmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni bilgiler öğrenmek, kendilerini geliştirmek veya dinlerin kutsal saydığı yerlerdeki ibadetleri ifa etmek gibi farklı farklı nedenlerle yaparlar. Meşakkatli olduğu kadar güzel ve faydalı olan bu dünya yolculuklarının süresi kişinin gideceği yere, kişiye ve yolculuğun amacına göre değişir.
Bazı yolculuklar kısa süreli bazısı da uzun süreli olmaktadır.
Bir de gidenlerin bir daha hiç geri dön(e)mediği süresiz yolculuklar vardır.
Dünya ve içindekiler fani olduğu gibi dünya yolculuğu da geçicidir. Dünya yolculuklarının en iyi tarafı beğenmediğiniz yoldan bir daha gitmeyebilirsiniz. Sevmediğiniz kişilerle bir daha yolculuk yapmayabilirsiniz. Hoşlanmadığınız yere bir daha gitmeyebilirsiniz.
Ahiret yolculukları ise daha farklıdır. Bu yolculuklarda beraber yola çıkılanlar yolda bulunanlarla değiştirilmez; bu yolculuğa yolda katılıp yürümek isteyenlerle de yürülür; yoldan dönmek isteyenlere ise hiç bakılmadan menzile giden yola devam edilir.
Çünkü yolculuklarda; yolcular ve yollar değişebilir ama menzil asla değişmez. Ancak yarı yolda kalmamak ve menzile varmak için yolun doğru, gidişatın düzgün olması gerekir. Ayette ifade edildiği gibi: “Şimdi (düşünün bakalım) yüz üstü kapanarak yürüyen mi (varılacak) yere ulaşır, yoksa doğru yolda yürüyen mi?” (Mülk, 67/22)
Bu dünyada bir yolcu olduğunun farkında olan her mü’min, kendisini ağacın altında dinlenip yola devam eden bir yolcuya benzeten Efendimizin “Bu dünyada bir garip (gurbetteki biri) veya geçip giden bir yolcu gibi ol!” (Buhârî, Rikâk, 3.) tavsiyesi ile “Siz ne yaparsanız Allah onu bilir. Ahiret için azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır.” (Bakara, 2/197) ayetini daima hatırında tutmalıdır. Bu yolculuğunda yolunu, yol arkadaşını iyi seçmeli; gideceği yere hangi azıkla ve hazırlıkla ulaşabileceğini, oraya neler götüreceğini ve hakiki valizine neler alması gerektiğini iyi bilmelidir. Yoldaki işaretlere dikkat ederek hedefe ulaşmaya çalışmalıdır.
Hz. İsa’nın (a.s): “Dünya bir köprüdür, ondan geçin, onu onarmaya çalışmayın” sözüne rağmen bu köprüden mutlaka geçmek zorunda olduğunun bilincinde olmayan, köprünün üzerine bina yapan ve onu süsleyen hatta köprüyü sırtlamaya çalışan kimseler vardır. Bu kişiler yolculuğu hiç sevmezler. Bu yüzden yollara takılıp kalmışlar ve menzile ulaşamamışlardır. Zarifoğlu, ne de güzel ifade etmiştir:
“Burası dünya!/Ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi;/Ekip biçip gidecektik.”
İnsanlar bu hayatta sürekli bir yolculuk halinde olmalı; bu yolculukların bir kısmını kendi yüreğine, bir kısmını da başka yüreklere yapmalıdır. İnsanlar bazen yeni yollar bulmalı, yeni yollar açmalı ve bazen de yol olmalıdır.
Yollar önemini kişiyi ulaştıracağı menzilden alır. Bunun için yol da, yol arkadaşı da yolculuğun yapılacağı yer de önemlidir. Çünkü bazı yollar ve dostlar bizi ucu zorluğa, çileye, azaba yani cehenneme götürürken; bazıları da mutluluğa, nimete, ödüle, hayra yani tam anlamıyla cennette götürür. Bundan dolayı kimin dostu ve hangi yolun yolcusu olduğunuz çok önemlidir.
Sahi! Senin yolculuğun nereye?
Kemal Kahraman
20 Kasım 2023
Allah razı olsun değerli ve bir o kadar kıymetli hocam, Allah’a emanet olun,her daim yolunuz açık olsun açık ve dürüst hocam,saygı ve sevgilerimle.
Maşallah hocam çok güzel yazmışsınız selamlar…