Ahmet Sevinç

Empati

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Empati

Türk halkını Yunanistan’a, Yunan halkını Türkiye’ye getirirseniz her iki ülkenin de ekonomisi patlama yapar.

Var mısınız iddiaya? Ben bütün varımı yoğumu koyarım.

Bakın, götürün Türkiye’min dağları delen sabırlı vatandaşını, Yunanistan’da 2500 avro olan emekli maaşının 500 avroya indirilmiş olması bile onları isyana yöneltme yerine, yerini sevinç gösterilerine bırakır.

Yunanlılar ise emekli maaşlarının asgari ücret dolaylarında olduğunu, altı ayda bir yapılan zammın yüzde 2-3 olduğunu, buna karşın altı aydan altı aya çikletten tutunda tuvalet kağıdına, su, benzin, iletişim, ulaşıma yapılan zamları görünce İzmir, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere her yeri ateşe vereceklerinden, sokağa çıkma yasağı çıkar, kimse uymayacağından da kaos olur, hükümet düşer, ordu bile onlarla baş edemeyeceğinden halkın istediği olur, böylece yeni oluşacak hükümetin yolsuzluk yapabilmesi için tamamen canından bezmiş olması gerekir.

Yani sorun kalmaz.

Yani ülkenin yöneticilerinden çaycısına ve çaycının bile akrabalarının bile nemalanması imkânsız hale gelir.

Polis nezaretinde vatandaşlar garip bir şekilde intihar edemeyecek. Bir Milletvekili sıradan bir vatandaşa ”sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyemeyecek, derse ”sen benim ödediğim vergiler sayesinde maaş alan bir görevlisin” cevabının  yanı sıra gözünün üstüne yumruğu yiyecek.

Ve tabi ki Yunanistan’da hükümet artık maaş dağıtmasa dahi vatandaşlarının tepkisiz kalacağını görecek, Yunanistan’daki çaycılar bile holding kuracak, halksa her gün hükümetin yaptığı abuk sabuk zamları sineye çekecek.

Sadece Türkiye’den evlilik programlarını, Kurtlar Vadisi, Aşk-ı Memnu, Ezel dizilerinin yayın haklarını satın alsınlar. Bakın siz o zaman dünya tarihinde Yunanistan Türkleri hiç bu kadar sevmiş mi?

***

Bir sorunu daha halletmek istiyorum; zira devrimler ilk önce düşünceyle başlar.

Eğer Türkiye’de iç sorunlar halledilmek isteniyorsa batıdaki erkekler doğu ve güneydoğuda ikamet edip bütün köylere yerleştirilsin, dağdaki çoban olsun, hamallık yapsın, hayvan gütsün, tarla sürsün, bakkallık, işportacılık yapsın; doğulu kızlarla evlenip sadece bir, en fazla iki çocuk yapsın.

Oradaki bütün yerli halk da batı şehirlerine gelip güvenlikli sitelerde otursun, paralı üniversitelerde okuyup mimar, mühendis, avukat, pilot, asker olsun batılı kızlarla evlenip bir en fazla iki çocuk yapsın.

Çünkü batıdan gelip birkaç sene doğuda herhangi bir görevden dolayı yaşayan bir batılı, batıya döndüğünde doğulu insanlara karşı daha anlayışlı davranıyor. Orada yaşanan zorlukları daha iyi kavrayabiliyor, sadece gazetelerden doğulu vatandaşları analiz edip yadırgamıyor. Hatta olaylara bire bir tanık olduğu için gizliden gizliye doğulu bir solcu gibi düşünüp devleti sorumlu tutuyor ülkedeki olumsuzluklardan.

Batıda zaman geçirmiş bir doğulu da doğduğu topraklara döndüğünde büyük bir değişim fark ediliyor.

Demek ki neymiş?

Bölünmek değil bölüşmek gerekiyormuş.

Ahmet Sevinç

01.04.2011

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir